Uluslararası Medeniyet, Şehir ve Mimari Sempozyumu İÜ’de Gerçekleştirildi
İstanbul Üniversitesi ve Türk Tarih Kurumu tarafından düzenlenen “Uluslararası Medeniyet, Şehir ve Mimari Sempozyumu”, 12-13 Nisan 2016 tarihlerinde İÜ Kongre Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildi.
Sempozyumun açılış konuşmaları İÜ Rektörü Prof. Dr. Mahmut Ak, Bilkent Üniversitesi Sempozyum Yürütme Kurulu Üyesi Doç. Dr. M. Akif Kireçci ve Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof. Dr. Refik Turan tarafından yapıldı.
“Mirasımızı Gelecek Kuşaklara Sağlıklı Bir Şekilde Aktaracağız”
İÜ Rektörü Prof. Dr. Mahmut Ak konuşmasında İstanbul Üniversitesi’nin kuruluşunun İstanbul’un fethine kadar dayanmakta olduğunu söyleyerek, “Adını iki kıtayı birleştiren ve dünyanın en güzel şehirlerinden biri olan aziz İstanbul’dan alan üniversitemizin kuruluşu şehrin fethinin ertesi gününe dayanmakta. İstanbul şehrine büyük önem veren Fatih Sultan Mehmet şehirde eğitim hayatına da büyük önem veriyor. Simge değeri olan iki yapıda Ayasofya ve eski adıyla Pantokrator olan Zeyrek medreselerinde eğitime başlanıyor. İstanbul Üniversitesi, kuruluşundan beri şehir kültürü ve şehre katkı sunmak için çalışmalar yapmasının yanı sıra eğitim ve hizmet verdiği yapıların da tarihi olması ile şehir ile etkileşime girmiştir” dedi.
Rektör Prof. Dr. Mahmut Ak çağımızın insanının ihtiyaçları ve artan öğrenci sayısı çerçevesinde yeni yapılar yapmalarına karşın hizmet verdikleri yapıların önemli bir kısmı tarihi olduğundan bu yapıların kullanılırken korunması ve gelecek kuşaklara sağlıklı bir biçimde aktarılması için de çalışmalar yaptıkları ifade etti. İÜ Rektörlük Binası’nın mimari olarak birden çok üslubun bir araya geldiği eklektik bir üslupta olduğunu söyleyen Rektör Prof. Dr. Mahmut Ak: “Merkez bahçenin ortasında yer alan bina üç katlıdır. Ana kapı, binanın merkezinde yer alan geniş bir avluya açılır. İstanbul Üniversitesi’nin idari yönetim merkezi, kongre, sergi ve kültür alanı olarak kullanılan binası, estetik yapısı ve tarihi özellikleri ile dikkat çeker” şeklinde konuştu.
“Dünya Kültür Mirasına Katkıda Bulunmaya Devam Edeceğiz”
İstanbul Üniversitesi’nin sahip olduğu tarihi yapılardan söz eden Rektör Prof. Dr. Mahmut Ak: “Tarihi yapılarımız sadece üniversitemiz için değil, İstanbul şehrinin tarihi açısından da çok önemli ve biz de bu bilinçle bu yapıların getirdiği tarihi mirasın ışığında geçmişten geleceğe bilim köprüsü olan İstanbul Üniversitesi’nde bilim üretmenin ayrıcalığını yaşıyoruz. Ulusal ve uluslararası bilim dünyasına ve dünya kültür mirasına katkı sunan projeler ve çalıştırmalar yürütüyor ve bugün burada olmamıza vesile olan Uluslararası Medeniyet, Şehir ve Mimari Sempozyumu gibi nitelikli çalışmalara destek sunuyoruz. Bu vesileyle, bu organizasyonun yapımında emeği geçen herkese teşekkür eder, sempozyumun tüm katılımcılar için verimli geçmesini temenni ederim” sözleri ile konuşmasını sonlandırdı.
“Kültürel Değerlerimizi Korumaya Devam Etmeliyiz”
Bilkent Üniversitesi Sempozyum Yürütme Kurulu Üyesi Doç. Dr. M. Akif Kireçci ise konuşmasında şunları söyledi: “Ülkemiz İstanbul ile de gördüğümüz gibi birçok medeniyet halkasının üzerinde yaşayan bir ülke. Kökleri çok eskiye dayanan bir toplumuz. Bugün hem Türkiye hem de dünya hızla dönüşüyor. Avrupa’nın 200-250 yılda yaşadığı dönüşümü Türkiye 30-40 yıla sığdırmaya çalışıyor. Yaşadığımız hızlı zenginleşmeyle birlikte bazı problemler de var. Hem bu gelişmeleri takip etmeli hem de tarihi ve kültürel değerlerimize sahip çıkmalıyız. Bu sempozyum ile de bu gelişmeleri ve modernleşmeyi yaşarken bir taraftan da tarihimizi nasıl koruyabiliriz, tarihimizi nasıl bunun bir parçası haline getirebiliriz, ne tür problemler bizi bekliyor, burada ne tür çözümlere ihtiyacımız var, onlara ışık tutmak istedik.”
“Medeniyet Kültürler Ailesidir”
Türk kültür tarihçilerinin ifade ettiği çerçeve doğrultusunda kültür, medeniyet ve evrenselliği vurgulayan Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof. Dr. Refik Turan, “Kültür ile bir cemiyeti ve aynı kamuoyunu ifade eden bir bütün kastedilir. Medeniyet ise kültürler ailesidir. İslam medeniyeti denilince Türk, Fars ve Arap kültürleri aklımıza gelir. Malum olduğu üzere kültür bir milleti millet yapan değerler bütünüdür. Dil, edebiyat, tarih, din, hayat tarzı, güzel sanatlar gibi değerler bütününe kültür diyoruz” şeklinde konuştu.
Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof. Dr. Refik Turan konuşmasına şu şekilde devam etti: “Medeniyetler ve kültürler doğarken dikkat edilmesi gereken temel kaynak şehirlerdir. Zaten elimizdeki medeniyet kavramı da Medine yani şehir sözcüğünden kavramından doğmuş geniş anlam kazanmış bir kavramdır. Dolayısıyla insanların zaman içerisinde bir yerlere yerleşip mekân tutmaları onların ön almalarını sağlamış ve sanat içerisinde bu mekân etrafındaki insanları da kolayca tesir altına almaları sonucunu doğurmuştur. Şehirlerin kaynak oluşturması tamimiyle şu noktalardan gerçekleşmektedir. Özellikle insanoğlunun gelişmesine ve organizasyonlar kurmasına temel teşkil eden şu dört öncü faktör çok önemlidir. İlki dinler şehirlerde doğmuştur. Orada yazılmış, orada kültürleşmiş, orada şekil kazanmıştır. Dolayısıyla İslamiyet’in doğuşu Mekke ve Medine’dir. Hristiyanlığın doğuşu Kudüs ve Antakya’dadır ve daha sonra İstanbul onun gelişme alanını oluşturmuştur. Ardından dilin gelişmesi, edebiyatın ortaya çıkması da tamamen şehirlere has bir olgudur. Yine en önemli hususlardan biri de güvenlik ve adalet zarureti insanlığın her devrede muhtaç olduğu temel kavramlar arasında yer almıştır ki bunlar da şehirlerde doğmuştur.”
“Balkanlarda Kentsel Miras”, “Şehir Tasvirleri”, “Şehrin Oluşumunda Kavram ve Kuramlar”, “Osmanlı Öncesi Anadolu Kentleri”, “Osmanlı Kenti ve Mimarisi”, “Ortadoğu Kentleri”, “Modern Kente Dair Tespitler”, “Medeniyetlerin Kavşağı İstanbul”, “Kentsel Koruma ve Yaşatma”, “Osmanlı Mimarisi” ve “Kafkas Coğrafyası’ndan Orta Asya’ya Kentler” başlıkları altında gerçekleştirilen oturumlara yurt içi ve yurt dışından birçok akademisyen katıldı.
Haber: Sibil GÜLÜSTANYAN – Gasia KOÇSAHYAN
İÜ Basın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü
Öne Çıkan Haberler
“Geleceğe Yatırım: Biyobanka” Protokol Çalıştayı Gerçekleştirildi
Hizmet İçi Eğitim Semineri Yapıldı
Öğretmenler Bilgi ve Tecrübelerini Paylaştı
Orman Fakültesi’ne Akreditasyon Verildi
Coğrafya Bölümü Öğrencileri Trakya Bölgesi Arazi Çalışması Gerçekleştirdi
Türk Bilim İnsanları Antarktika’daki Çalışmalarını Tamamladı