“Osmanlı Toplumunda ve Sarayında Mutfak Kültürü” Paneli Düzenlendi

“Türk Mutfağı Haftası” kutlamaları çerçevesinde İstanbul Üniversitesi ve İstanbul İl Kültür Turizm Müdürlüğü tarafından “Osmanlı Toplumunda ve Sarayında Mutfak Kültürü” konulu bir panel düzenlendi.


İstanbul Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Haluk Alkan, İl Kültür Turizm Müdürlüğü Yetkilisi Ayşe Erdoğdu, İbn Haldun Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Suraiya Faroqhi, İstanbul Üniversitesi Tarih Bölümü Öğretim Üyeleri Prof. Dr. Zeynep Tarım ve Prof. Dr. Arzu Terzi’nin katılımı ile gerçekleşen panelde; mutfakta kullanılan malzemeler, pişirme yöntemleri, araç gereçler ve sofradaki görgü kuralları konuşuldu. Panelin moderasyonu İstanbul İl Kültür ve Turizm Müdürü Dr. Coşkun Yılmaz tarafından gerçekleştirildi.

“Yemek, Kişisel ve Toplumsal Yönleri Olan Bir Kültür Unsurudur”

Açılış konuşmasını yapmak üzere sözü alan Prof. Dr. Haluk Alkan, yemeğin tarihi ve kültürel boyutunu irdeledi. Günümüzün hızlı dünyasında geleneksel mutfakların öneminin her geçen gün daha iyi anlaşıldığını vurguladı. Toplumun kültürünü ve kimliğini yansıtan etkenlerden birinin o toplumun yemekleri olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Alkan, “Yemek, kişisel ve toplumsal yönleri olan bir kültür unsurudur. İnsanlar göçler sayesinde birbirinden etkilenmekte ya da göç ettikleri yere kendi yöresel yemeklerini götürmektedir. Bunun sonucunda toplumun beslenme alışkanlıkları değişiklik göstermektedir. Orta Asya’ya kadar uzanan Türk beslenme kültürü, Türklerin Anadolu’ya yerleşmeleri ve Osmanlı Devleti’nin topraklarını genişletmesi ile zengin bir kültürü şekillendirmiştir. Egemenliği altına aldığı topraklarda o toprakların kültürüne ve gündelik alışkanlıklarına saygı göstermiş bir imparatorluk olan Osmanlı, bu hoşgörüsünün bir neticesi olarak farklı yemek kültürlerini ve damak tatlarını kendi mutfağında birleştirip harmanlamış ve ortaya eşsiz bir mutfak çıkmıştır” dedi.

Osmanlı Saray Mutfağı ve Sofra Adabı

Prof. Dr. Suraiya Faroqhi, yaptığı sunumda Osmanlı’da verilen ziyafetleri aktardı. Bu ziyafetlerin tarih kaynaklarındaki yerlerini işaret etti, Evliya Çelebi’nin ünlü Seyahatnamesi’den örnekler verdi.

Prof. Dr. Zeynep Tarım, Topkapı Sarayı mutfağı konulu konuşmasında saray yapılanmasını anlattı: “Topkapı Sarayı’nın mutfağı 9 ocak, 1 helvahane, 1 kiler, 2 mescit ve aşçı koğuşlarından meydana geliyor. Mutfak, bir günde yaklaşık olarak 3 bin kişiye yemek çıkartabiliyor. Gerekli olduğu zamanlar 10 bin kişiye kadar da çıkıyor. Matbah-ı Amire’de yer alan her bir bölüm, farklı birimlere yemek servisi yapıyor” dedi. Yemeklerin sini ya da kapaklı sahanlarla taşındığını aktaran Prof. Dr. Tarım, “Yemekler kapalı biçimde gönderiliyor. Bu konuda özel bir hassasiyet var” açıklamasında bulundu. Saray yapılanmasında mutfağın ana mekanlara uzak bir yerde konumlandığını söyledi. Avlulu evlerde mutfakların evin dışında yer aldığını ve bunun sebepleri arasında içerde ateş yakılmaması ve yemek kokusunun yayılmasını önlemek amacının yer aldığını belirtti. Prof. Dr. Tarım, güzel kokunun, Osmanlı estetik anlayışında mekânın bir parçası olarak görüldüğünü vurguladı ve ekledi: “Osmanlı Devleti’nin bütün birimlerinde kahve ve şerbet ikram edilirken yanında koku ikram ediliyor. Bu koku ikramı önceleri buhur şeklindeyken, ardından o buhurlar gül suyu oluyor ve günümüze kolonya olarak intikal ediyor” dedi.

Prof. Dr. Arzu Terzi, Bezmiâlem Vâlide Sultan’ın sofrasına ilişkin bilgiler verdi. Yemek öncesi ve sonrası ibriktar ustaları yardımıyla el yıkanması adetinden söz etti. Prof. Dr. Terzi, gıdaların saklandığı kapları sofra kaplarını ve mutfak gereçlerini görsellerle tanıttı. Bezmiâlem Vâlide Sultan’ın sık tükettiği besinleri koyun eti, pastırma, sucuk, ekmek, süt, yoğurt, kaymak, pirinç, nişasta, irmik şeklinde sıraladı.

Ayşe Erdoğdu, Topkapı Sarayı’ndaki mutfak araç gereçlerini görsellerle tanıttı: “Kapsamlı olarak günümüze ulaşan saray mutfağı ve sofrayla ilgili koleksiyonlar Topkapı Sarayı’nda yer alıyor” açıklamasında bulundu. Mutfakta en fazla kullanılan malzeme türü olarak bakırı örnek gösterdi. Surname ve minyatürlerin mutfak için önemli bir kaynak olduğuna değinen Erdoğdu, batılılaşma döneminde masaya geçilse de klasik yemek düzeninin terk edilmediğini aktardı.

Haber: Pelin Şahin

Fotoğraf: Kardelen Zümrüt Gümüş
İÜ Kurumsal İletişim Koordinatörlüğü


Öne Çıkan Haberler

araştırma deniz çeşitlilik sefer proje

Denizel Biyolojik Çeşitlilik Araştırma Projesi’nin ‘Mayıs Seferi’ Yapıldı

konservatuvar akademik kurul toplantı

İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuarı Akademik Kurul Toplantısı Gerçekleştirildi

ahşap gelenek proje usta

Usta Eller-Genç Beyinler İş Birliği Projesi Sergisi Gerçekleştirildi

tören program

Prof. Dr. Yasemin Işıktaç Armağanı Takdim Töreni Programı Düzenlendi

sergi

“Kırmızı Sergi” Sanatseverlerle Buluştu

EARMA proje konferans

EARMA’nın COVID-19 Sonrası İlk Yüz Yüze Konferansı Oslo’da Gerçekleştirildi