OMAR’ın Osmanlı Çocuk Musikisi Üzerine Hazırladığı Kitap ve Plak Projesi 23 Nisan’da Çıkıyor

İstanbul Üniversitesi (İÜ) Osmanlı Dönemi Müziği Uygulama ve Araştırma Merkezi (OMAR), uzun zamandır üzerinde çalıştığı projeyi “Geç Dönem Osmanlı Çocuk Musikisi” adı altında kitaplaştırdı, seçilen 53 eserin ses kaydı yapılarak kitaba eklendi ve bunlardan bir seçkiyi ihtiva eden bir plak hazırlandı.


İÜ OMAR Müdürü Gönül Paçacı Tunçay 23 Nisan’da çıkacak olan Osmanlı Çocuk musikisi üzerine hazırladıkları kitap ve plak projesi hakkında şunları aktardı:

“Beşikten Mektebe, Mektepten Sefere... başlıklı yayınımız, İmparatorluğun sonu ile Cumhuriyetin başlarını kapsayan ve yakın tarihimizin sosyal, siyasal, kültürel pek çok yönünü yansıtan, o dönemlerin çocuk ve gençleri için hazırlanmış eserlerden hareketle hazırlandı. Ninnilerden okul marşlarına, sefer türkülerinden mektep ilahilerine kadar farklı konu ve formlarda, büyük oranda geleneksel makam ve usûllerimizi kullanan 53 eser seçtik, yeni harflere aktarılıp notaları yeniden yazılarak seslendirildi.”

OMAR’ın arşiv projesinde çalışan ekibin her türlü eski yazı müzik belgesi üzerinde edisyon kritik yaparak seslendirebilen, bilgisayar programında nota yazımı ve ses editi yapabilen, konusunda uzmanlaşmış kişilerden oluştuğunu dile getiren Tunçay, bu sanatkârların ülkemizin aynı adla devam eden en eski müzik topluluğu olan İcra Heyeti'ni de teşkil ettiğini sözlerine ekledi.

“Bu Eserlerden Önemlice Bir Kısmının Tekrar Hatırlanacağını ve Dolaşıma Girebileceğini Düşünüyoruz”

Projede yer alan eserlerin toplumsal karşılıklarının da hâlen bulunduğunu, bazılarının hatırlandığını, bazılarının da dün bestelenmiş gibi güncel olduğunu söyleyen Tunçay, kitapta bu eserler özelinde ve genel olarak yazılmış makalelerle özgün belgelerin mevcut olduğunu aktardı.

“Biz bu eserlerden önemlice bir kısmının tekrar hatırlanacağını ve dolaşıma girebileceğini düşünüyoruz. Anlam ve önem açısından gerekli de” diyerek sözlerine devam eden Tunçay, üniversitemize bağlı Itrî Güzel Sanatlar Lisesi öğrencilerinden bir grubun bu eserlerden biri olan "Rumeli Marşı"nı çalışıp seslendirdiğini de ekledi.

“Bu Aslında Sadece Bir Çocuk Repertuarı Değil; Toplumun Yeniden, Başka Bir Zihniyetle, “Kendi Kendini Kurguladığı” Dönemin Ürünleridir”

OMAR ekibi olarak 1928 öncesi el yazması ve matbu müzik kaynaklarından seçtikleri repertuara yoğunlaştıklarını söyleyen Tunçay, keyifle başladıkları bu süreçte, öncelikle eserler üzerine çalışıp birtakım gruplandırmalar oluşturduklarını dile getirdi.

“Bunun aynı zamanda Osmanlı’nın son zamanları ve Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk yıllarına dair bir sosyal okuma olduğunu ve bir kültür tarihi çalışması olarak önemli bir boşluğu durduracağını düşündük. Bu aslında sadece bir çocuk repertuarı değil. Toplumun yeniden, başka bir zihniyetle, ‘kendi kendini kurguladığı’ dönemin ürünleridir. Repertuarı bu anlamda belli bir çerçeveye oturtmak çok da kolay değil. Âmin alaylarında söylenen ilahilerin, mektep şarkılarının arasına bir zaman gelip vatan şarkıları da dâhil oluyor. Çünkü bu eserleri dinleyen çocukların mânen sefere hazırlanması amaçlanıyor.”

“Bu Eserlere Bir Başka Pencereden Bakarak İmparatorluğu Oluşturan Farklı Etnik ve Dinî Gruplardaki Vatandaşların Ortak Duyarlığını da Görebiliyoruz”

Tunçay, OMAR’da görevli Selanikli müzikolog Miltiadis Pappas’ın İstanbul'da 19. yüzyılın ortalarında basılmış Karamanlıca (Yunan harfli Türkçe) müzik yayınlarından günümüz notasına çevirdiği ve İstanbullu Rum öğrencilerin sınavlardan önce okudukları bir ezgiyi seslendirdiğini dile getirdi.

“Bu eserlere bir başka pencereden bakarak İmparatorluğu oluşturan farklı etnik ve dinî gruplardaki vatandaşların ortak duyarlığını ve katkılarını da görebiliyoruz:

‘Uyan yavrum uyanacak zamandır’ sözleriyle başlayan Ankara Ninnisi, Yahudi asıllı bestekârımız İsak Varon'a; ‘Ana harp ilan oldu, şehitlere gün doğdu’ diye başlayan Nihavend Marş Ermeni bestekârımız Bimen Efendi'ye ve ‘Ne paşayız biz, ne beyiz’ diye başlayan Hep Kardeşiz, meşhur Ermeni müzisyen Vartabet Gomidas'a ait.”

“Yalnızca Müzik Değil Bir Sosyal Tarih Okuması Yaptığımızı Söylemeliyim”

Projede yer alan eserlere ve onların hikâyelerine bakıldığında savaş yıllarının erkenden olgunlaştırdığı çocukların izleri olduğunu dile getiren Tunçay, çok boyutlu bakılması gereken bir dönemi ele aldıklarını dile getiriyor.

“Yalnızca müzik değil bir sosyal tarih okuması yaptığımızı söylemeliyim. Biz bunu bir kültür tarihi çalışması olarak bir araya getirip, anlaşılabilir makalelerle, seslendirmelerle, kaynakları bugünkü alfabeye aktarıp notalarını yeniden yazarak, 2021’in 23 Nisan’ında bu memleketin çocuklarına ve geçmişle ilgili duyarlılığı olan, merakı olan insanlarına sunalım istedik. Farklı açılardan da faydaları olacaktır. Örneğin aynı şiirin farklı bestekârlar tarafından bestelenmiş halleri var. Tevfik Fikret’in “Hep Kardeşiz” isimli şiiri bunlardan biridir. Bu şiiri hem Zekâi Dede’nin talebesi Muallim Kâzım Bey hem Musika-i Humayun Muallimi Zati Bey hem de Gomidas bestelemiştir. Bu tür çalışmaları görmek bize o bestekârların dünyasını, düşüncelerini, duygularını da gösteriyor. Bu bağlamda çalışmanın çok yönlü olduğunu, farklı biçimlerde de değerlendirilebileceğini söyleyebilirim.”

Haber: Günsu Şevval Aydın
İÜ Kurumsal İletişim Koordinatörlüğü


Öne Çıkan Haberler

pteacademic ingilizce

Birçok Üniversitede Kabul Edilen PTE Academic İngilizce Dil Yeterlilik Sınavı Üniversitemizde Yapılıyor

onkoloji hematoloji

İÜ İstanbul Tıp Fakültesi’nde Beyza Büşra İnalöz Çocuk Hematoloji Onkoloji Servisi Açıldı

burs başarı enformatik

Arş. Gör. Dr. Fatma Önay Koçoğlu, Fransa’nın Türkiye Büyükelçiliği Tarafından Yürütülecek Programla Desteklenmeye Hak Kazandı

Online/Canlı Yabancı Dil Olarak Türkçe Öğretimi Sertifika Programı Başlıyor

dijital veri konferans

Dijital Dünyada Kişisel Verilerin Önemi İstanbul Üniversitesi’nde Değerlendirildi

SCOPUS ESCI Almanca Deutsch

Üniversitemiz Bünyesinde Yayımlanan Alman Dili ve Edebiyatı Dergisi SCOPUS İndeksine Kabul Edildi