“Küresel Güçler ve Ortadoğu” Uluslararası Sempozyumu İstanbul Üniversitesi ve ORSAM İşbirliğiyle Gerçekleştirildi

İstanbul Üniversitesi ile Ortadoğu Araştırmaları Merkezi’nin (ORSAM) birlikte düzenlediği “Küresel Güçler ve Ortadoğu” başlıklı uluslararası sempozyum 12 Temmuz’da çevrim içi olarak gerçekleştirildi. Programın açılış konuşmalarını ORSAM Başkanı Prof. Dr. Ahmet Uysal, İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mahmut Ak, Uluslararası Arap Toplumlarını Araştırma Networku Genel Koordinatörü Dr. Maryse Younes, Gelecek Araştırmaları Vakfı Genel Sekreteri Dr. Malik El Mehdi ile T.C. Cumhurbaşkanlığı Dış İlişkiler ve Güvenlik Kurulu Üyesi Prof. Dr. Nurşin Ateşoğlu Güney yaptı.


“Küresel Güçler ve Ortadoğu” başlıklı sempozyumun açılış konuşmaları kapsamında ilk sözü ORSAM ve sempozyum başkanı Prof. Dr. Ahmet Uysal aldı. Parçalanmışlık ve sınır güçlülüğün bölge halkını birçok açıdan zor durumda bıraktığını belirterek konuşmasına başlayan Prof. Dr. Uysal, “Türkiye olarak Ortadoğu’dan uzak kalamıyoruz, çünkü yangın tam dibimizde. Dolayısıyla eğer önemli bir faaliyet ya da gelişme varsa bize doğrudan etkisi oluyor. Tam tersi zararlı bir gelişme var ise bize de olumsuz gelişmeler olarak yansıyor. Bu açıdan bakıldığında, küresel güçlerin yaptıklarından bizim de etkilendiğimizi görüyoruz. Sempozyumumuz, büyük güçlerin bölgesel faaliyetleri ve yine bunun ekonomik, siyasi, kültürel boyutlarının aktarılması konusunda ciddi konuları ele alarak devam edecektir” şeklinde konuştu.

“Ortadoğu, Dünya Anakarasını Oluşturan Üç Kıtanın Kesişim Noktasında Bulunan Tüm Dünyanın Dikkatini Çekmiş Bir Coğrafyadır”

Sempozyumda Prof. Dr. Uysal’ın ardından sözü sempozyum onursal başkanı ve İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mahmut Ak aldı. Prof. Dr. Ak, “Bugün Ortadoğu adını verdiğimiz bölge, dünya anakarasını oluşturan üç kıtanın kesişim noktasında bulunan ve üç semavi dinin doğum yeri olması itibariyle tarih boyunca önemli olaylara tanıklık etmiş ve bütün dünyanın dikkatini çekmiş bir coğrafyadır. Modern dönemlerde ise Ortadoğu’nun başta İngiltere’nin Hint alt kıtası ile bağlantıları olmak üzere Doğu-Batı ticaret rotalarını kontrol eden önemli bir noktada bulunması yanında bölgenin önemli bir pazar ve hammadde kaynağı olması gibi nedenlerden dolayı bütün büyük güçlerin dikkati bölgeye yönelmiş ve Şark Meselesi adını verdiğimiz büyük sorun ortaya çıkmıştır. 20. yüzyılda önce petrol ve daha sonra doğal gaz gibi enerji kaynaklarının bu bölgede büyük miktarlarda bulunduğu anlaşılınca, bölgede nüfuz alanı oluşturmak büyük güç olmanın en temel koşullarından biri olarak algılanmaya başlamış ve bölgede hakimiyet kurma amacı iki büyük dünya savaşının temel nedenlerinden biri olmuştur. Soğuk Savaş döneminde bölgenin önemi artarak devam etmiş ve bölge, süper güç mücadelesinin en önemli odak noktalarından biri olma özelliğini korumuştur” dedi.

İÜ Rektörü Prof. Dr. Mahmut Ak, konuşmasına şöyle devam etti: “Soğuk Savaş’ı sona erdiren ve uluslararası sistemin temel özelliklerini yeniden tanımlayan önemli olaylar ve savaşlar da bu bölgede yaşanmış ve bu durum Soğuk Savaş sonrası dönemde küresel politikaların temel belirleyenlerinden biri olma özelliğini günümüze kadar korumuştur. Öyle ki, yüz yıl önce, Birinci Dünya Savaşı sırasında, bölge coğrafyası nasıl büyük güçlerin nüfuz alanı paylaşımına konu olmuşsa, bugün de aynı şekilde, hatta yüzyıl öncekinden daha yoğun bir nüfuz alanı paylaşım mücadelesi yaşanmaktadır. Şu kadar var ki, yüzyıl öncekine göre büyük güçler doğrudan kendi orduları ile bölgeye müdahale ederken bugün temsilcilerini kullanarak bölgedeki etkilerini artırmaya çalışmaktadırlar. Bu da bölgedeki çatışmacı ortamın doğru analiz edilmesini ve sorunların çözümünü engelleyen hatta bölgenin bir “bataklık” olarak nitelenmesine neden olan bir husustur. Nitekim Carl Brown gibi bazı yazarlar Ortadoğu’yu “en çok nüfuz edilmiş uluslararası ilişkiler alt sistemi” şeklinde tanımlamaktadırlar.”

“Bölgedeki Büyük Güç Mücadelesinin Maliyetini Halklar Ödemektedir”

Üniversitemiz Rektörü Prof. Dr. Ak, konuşmasını şu sözlerle noktaladı: “2000’li yıllardan itibaren ABD ve AB’ye ilaveten Çin ve Rusya’nın yükselişi ile Ortadoğu’da nüfuz mücadelesi yeni bir boyut kazanmıştır. Özellikle Çin’in Ortadoğu’daki ekonomik faaliyetlerinin gittikçe artırması, Rusya’nın da ekonomik ve daha ziyade askeri etkisini artırması ABD’yi ve AB’yi önlem almaya itmiştir. ABD on yıldır Çin’i kuşatmak için askeri ağırlığını Pasifik’e kaydırmayı ve Ortadoğu’daki mevcudiyetini azaltmayı planladığını duyursa da bunu halen başarabilmiş değildir. Kuşkusuz İsrail’in güvenliğini garantiye almaktan, Rusya gibi ülkelerin bölgesel nüfuzunu artırmasını engellemeye varana dek bir dizi neden ABD’yi Ortadoğu’da tutmaya devam etmektedir. Ancak bölgedeki büyük güç mücadelesinin maliyetini halklar ödemektedir: Suriye, Irak ve Filistin’de olduğu gibi. Ortadoğu’da büyük güçlerin mücadelesi her şeyden önce Türkiye gibi bölge halklarını etkilemektedir. Ancak Ortadoğu’ya büyük güç müdahalesinin kısa zamanda sona ermesi de beklenmemektedir. Her halükârda küresel güçlerin bölgesel faaliyetlerinin yakından izlenmesi ve bölgesel iş birliğinin her alanda artırılması gerekmektedir.”

“Bölgede Yaşanan Savaşlar, Arap Aleminin Kalkınmasına Engel Oluşturmaktadır”

Açılış konuşmaları kapsamında açıklamalarda bulunan Uluslararası Arap Toplumlarını Araştırma ve Networku Genel Koordinatörü Dr. Maryse Younes, dünyadaki birçok savaşın bu bölgede yaşanması dolayısıyla, bu çekişmelerin Arap aleminin gelişerek kalkınmasına engel oluşturduğunu söyledi ve bunların bölge meselelerini etkilediğini belirtti. Dr. Younes, “Sağlıklı bir Arap toplumunun nasıl oluşacağı konusunu zihinlerimizde netleştirmeliyiz. Arap araştırma ülkelerinden gelen kurumlar olarak, Arap toplumlarını araştırırken ilmi güçleri Arap toplumuna hizmet etmek için planlayarak, bugün ve yarın birçok sivil toplum kuruluşunun da katkı yaptığı bir sempozyum gerçekleştiriyoruz. Katılımcıların networkün gelecek vizyonu çerçevesinde meseleyi ele alacakları katkılarını bekliyoruz” dedi.

Sempozyuma Gelecek Araştırmaları Vakfı Genel Sekreteri adına katılarak açıklamalarda bulunan Dr. Malik El Mehdi, “Kurumumuz, birçok Arap ligine ait bir araştırma merkezidir ve ilmi ile bilimsel araştırmalar yapmakla görevlidir. İlmi alanlarda ve farklı uzmanlık alanları bulunan yirmiden fazla kurum merkezimize katkı yaparak network oluşturmaktadır. 2011 yılı Ekim ayında kurulan Gelecek Araştırmaları Merkezimiz, gelecek vizyonu çerçevesinde birçok Arap ülkesi ve Afrika araştırma kurumlarını bir araya getirmektedir. Birlikte çalışma ve iş birliğine ise her alanda açık olduğumuzu belirtmek isterim” ifadelerini kullandı.

“Ortadoğu’da İstikrara Ulaşılamaması Sonucu Ortaya Çıkan İç Savaşlar Olumsuz Sonuçlar Yaratmıştır”

“Küresel Güçler ve Ortadoğu” başlıklı sempozyumun açılış konuşmaları kapsamında son olarak T.C. Cumhurbaşkanlığı Dış İlişkiler ve Güvenlik Kurulu Üyesi Prof. Dr. Nurşin Ateşoğlu Güney açıklamalarda bulundu. Sempozyum konusunun oldukça önemli olduğunu vurgulayarak cümlelerine başlayan Prof. Dr. Ateşoğlu Güney, “Bölgede Soğuk Savaş sırasındaki müdahaleciliğin dışında, özellikle Arap baharı ve sonrasında gerçekleşen karşı devrimlerle çöken devletler sonucu ortaya çıkan güç boşluğu devlet dışı aktörler tarafından doldurulmuştur. Böylece Ortadoğu’da bir türlü istikrara ulaşılamamıştır ve bunun sonucu ortaya çıkan iç savaşlar dolayısıyla oluşan insani krizler olumsuz sonuçlar yaratmıştır. Bu bağlamda, Batı’nın özellikle de ABD politikalarının bölgeye istikrar getirmekten ziyade, yeni sorunlar ve çatışmalar getirdiği görülmektedir. Bu toplantı, bölgede yaşanan sorunlar nedeniyle oldukça önemlidir. Çünkü uluslararası toplum içerisinde bölge için neler yapılması gerektiği konusunda görüşmeler başlamıştır” dedi.

“MENA Bölgesinde Sürdürülemez Güvenlik İkilemi”

“Küresel Güçler ve Ortadoğu” başlıklı sempozyumda açılış konuşmalarının tamamlanmasının ardından ORSAM ve Sakarya Üniversitesi’nden Doç. Dr. İsmail Numan Telci’nin moderatör olduğu “MENA Bölgesinde Sürdürülemez Güvenlik İkilemi” başlıklı açılış oturumu gerçekleştirildi. Oturumda “Küresel Güçler ve MENA Bölgesi: Güncel Dinamikler” konusuyla Maarif Vakfı Başkanı Prof. Dr. Birol Akgün, “Ortadoğu’da Çatışma ve Bir Arada Yaşama Sorunları ve Bunların ABD Etkisi Çerçevesinde Uluslararası Barışa Etkiler: Sosyolojik Bir Vizyon” konusuyla Musul Üniversitesi’nden Prof. Dr. Khalil Muhammad Husayn Al-Khalidi ve “Rusya’nın Ortadoğu’ya Yönelik Stratejisi ve Stratejik ve Ekonomik Boyutları” konusuyla Tikrit Üniversitesi’nden Prof. Dr. Harith Qahtan Abdullah ile “Fırsatlar ve Zorluklar Arasındaki Çin- Arap İlişkileri” konusuyla Fas Mağrip Politikalar ve Standartlar Araştırma Başkanı Dr. Jawad Al Rabaa açıklamalarda bulundu.

“MENA Bölgesinde Jeo-Ekonomik Faktörler ve Bölge Rekabetinin Tarihsel Dönüşümleri”

Sempozyumun ilk oturumu, “MENA Bölgesinde Jeo-Ekonomik Faktörler” başlığıyla Dr. Jilali Al-Mistari moderatörlüğünde yapıldı. Oturumda, “Rusya ve AB: Ortadoğu’da Enerji Güvenliği Üçlemi” başlığıyla Dr. Sibel Zengin, “Doğu Akdeniz’de Türk-Yunan İlişkilerinin Ekonomi Politiği” başlığıyla Dr. Recep Yorulmaz, “Çin’in Kuzey Afrika’daki Dijital Genişlemesi” başlığıyla Dr. Gökhan Tekir, “Kuşak Yol Girişimi Dönemi ve Ötesinde Çin-Mısır İlişkisi” başlığıyla Dr. Duan Jiuzhou ve “Arap Medyasının Doğu Akdeniz’deki Gaz Sahalarının Krizine İlişkin Konuşması: Al Jazeera Haber Sitesinin Modeli” başlığıyla Dr. Ali Bukreita ile Sn. Yassin Sadoqi konuşmalarını gerçekleştirdi.

İkinci oturum, Dr. Youssef bin Othman maderatörlüğünde ve “MENA Bölgesinde Küresel ve Bölgesel Rekabetin Tarihsel Dönüşümleri” konu başlığıyla gerçekleştirildi. Oturumda, “XIX. Yüzyılda Afrika Kıtasında Hinterland’da Sömürge Rekabeti ve Osmanlı Devleti” konusunda Doç. Dr. Sevda Özkaya, “Fransızların 16. Yüzyılda Cezayir’i İşgal Etme Hedefleri” konusunda Dr. Sheikh Lakhal, “Kral Faysal’ın 1973’te Suudi Arabistan Dış Politikasında Petrol Ambargosu ve Küresel Politikaya Yansımaları” konusunda Sn. Mustafa Öztop, “Geçmişten Günümüze Arap Baharı Süreci” konusunda Sn. Ahmet Yavuz Gürler ve “Körfez Savaşı Sonrası Irak’a Yaptırımlar: Foucaultcu Bir Analiz” konusunda Sn. Ece Aksop söz aldı.

Sempozyumun İlk Günü Gerçekleştirilen Oturumlarla Sona Erdi

Sempozyumun “MENA Bölgesinde Uluslararası ve Bölgesel Politika Eğilimleri” başlıklı üçüncü oturumunun moderatörlüğünü Prof. Dr. Khalil Muhammad Husayn Al-Khalidi yaptı. Oturumda “2006’dan Bu Yana Irak Çatışması: Çok Yönlü Çatışma Analizi Yaklaşımına Göre Bir Çalışma” konu başlığıyla Dr. Firas Gourgis ile Sn. Lina Emad Al-Moussawi, “Arap Ülkeleri ve Afganistan Arasındaki İlişkilerin Tarihsel Arka Planı” konu başlığıyla Dr. Seyyed Jamal Al-Din Al-Harawi, “Kriz Toplumu Işığında Ulusal Kimlik ve Kültürel Özgüllük: 2003 Sonrası Irak Toplumunun Antropolojik İncelemesi” konu başlığıyla Dr. Harith Ali Al-Obaidi, “Kültürel Güçlerin Bölgemize Müdahalesinin Nedenleri İle MENA’daki Toplumların İlerlemesine Yönelik Faktörler Arasındaki İlişki” konu başlığıyla Dr. Muhammed Naim Farhat ve “Terörle Mücadelede Terör Örgütlerini Söylemlerinin Analizi: Konstantiniyye Gazetesi” konu başlığıyla Sn. Ümran Güneş açıklama yaptı.

“Küresel Güçler ve Ortadoğu” başlıklı sempozyumun ilk günü “MENA Bölgesi ve ABD” konulu, Dr. Samir Al Abdullah moderatörlüğündeki dördüncü oturumla tamamlandı. Oturumda “ABD’nin Suriye Krizine Yönelik Stratejisi” başlığıyla Dr. Samir Al Abdullah, “Ortadoğu’nun ABD İçin Geri Çekilme ve Çıkar Arasındaki Stratejik Önemi” başlığıyla Dr. Khaled Hashem Mohammed Al-Issawi, “ABD’nin İran’ın Üç Emirlik Adasını İşgaaline Yönelik Politikaları (Ebu Musa, Tunb al-Kubra ve Tunb al-Sughra)” başlığıyla Sn. Reham Amro, “ABD Politikalarının Ortadoğu’ya Etkisi: ABD’nin Sudan’daki Duruma Bir Model Olarak Etkisi” başlığıyla Dr. Awatef Syed Ahmed Hamza ve son olarak “ABD Sponsorluğundaki Arap-İsrail Normalleşmesinin Kudüs ve Mescid-i Aksa’ya Yansıması ve Arap ve İslam Dünyasına Etkisi” başlığıyla Dr. Abdel Razek Matani konuştu.

Uluslararası Sempozyum: “Küresel Güçler ve Ortadoğu”, İkinci Gün Oturumlarıyla Tamamlandı

Sempozyumun ikinci günü, Dr. Halil Kürşad Aslan moderatörlüğündeki “Küresel Güçleri ve Ortadoğu Toplumları” konu başlıklı beşinci oturumla başladı. Oturumda Doç. Dr. İrem Aşkar Karakır, Sn. Hasan Fidan, Sn. Ulvi Yener Ceyhan, Sn. Salsabil Saeed ve Sn. Adil Zinelabdin konuşmacı olarak yer aldı.

“Bölgesel Güçler ve MENA Bölgesi” konulu altıncı oturumun moderatörlüğünü Dr. İsmail Sarı yaptı. Oturumda Prof. Dr. Abdul Khaleq Shamil Muhammad Al-Ayada, Sn. Mohamed Nazir Salem, Dr. Luqman Omar Mahmoud Al Nuaimi, Dr. Emad Abdulaziz Youssef, Sn. Amin Ghanem Muhammed ve Dr. Ahmed Mishaan Al-Najm konuştu.

“Rusya ve MENA Bölgesi” konu başlıklı yedinci oturumda moderatör olarak Dr. Abdullah Türkmani yer aldı. Oturumda Dr. Ahmed Youssef, Al-Jumaily, Dr. Fathia Fergani, Sn. Rasha Suhail Mohammed Zidan ve Sn. Nadejda Tsoy açıklamalarda bulundu.

“Mağrib İlişkileri” başlıklı sekizinci oturum, Dr. Abdennour Toumi, Dr. Mohamed Lakreni, Dr. Mohsen Nadawi, Dr. Omar Rawabhi ve Sn. Musab Yılmaz!ın katılmasıyla, Dr. Abdennour Thoumi moderatörlüğünde yapıldı. ​

Uluslararası Sempozyum: “Küresel Güçler ve Ortadoğu”, Prof. Dr. Naji Muhammad Al-Hatash moderatörlüğündeki “Dış Politika ve Uluslararası Güvenlik Stratejileri” konulu dokuzuncu oturumla sona erdi. Bu oturumda Prof. Dr. Khader Abbas Atwan, Dr. Abbas Saadoun, Dr. Marie Kortam, Dr. Jamal bin Murar, Dr. Tomas Radej ve Dr. Ida Bari söz aldı.

Haber: Elif Taşçı, Sevda Özdemir

İÜ Kurumsal İletişim Koordinatörlüğü


Öne Çıkan Haberler

darbe sempozyum

Üniversitemiz Ev Sahipliğinde “5. Darbe ile Mücadele Sempozyumu” Düzenlendi

tıpbilişimi tıp toplantı

“Tıp Bilişimi, Bir Bilim Dalı Olarak Rüştünü İspat Etti”

ziyaret bangladeş

Bangladeş Ankara Büyükelçisi Mosud Mannan ve Bangladeş İstanbul Başkonsolosu Muhammed Monirul İslam’dan Üniversitemize Ziyaret

İstanbul Üniversitesi Dil Merkezi Yaz Dönemi Online/Canlı Yabancı Dil Kurs Kayıtları Başladı

ziyaret mezunlar

İstanbul Üniversitesi Mezunları ve Mensupları Derneği Yöneticileri Üniversitemizi Ziyaret Etti

İLEM yazokulu

7. Uluslararası İLEM Yaz Okulu “Modern Dünyada Müslüman Kimliği” Temasıyla Başladı