İÜ İktisat Fakültesi Emekli Öğretim Üyesi Prof. Dr. Metin Kutal’a Saygı Günü Düzenlendi
İÜ İktisat Fakültesi Emekli Öğretim Üyesi Prof. Dr. Metin Kutal’a Saygı Günü, 3 Mayıs 2017 tarihinde İÜ Rektörlük Binası Doktora Salonu’nda düzenlendi.
Program, Prof. Dr. Metin Kutal’ın yaşamını anlatan filmin gösterimi ile başladı.
Programda ilk olarak Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Prof. Dr. Numan Kurtulmuş konuşma yaptı. Kurtulmuş konuşmasının başında özellikle siyasetin yoğun ve zor geçen gündemlerinden sonra mensubu olduğu İstanbul Üniversitesi’nde düzenlenen Prof. Dr. Metin Kutal’a Saygı Günü’ne katılmaktan ve çalışma arkadaşlarını, hocalarını ve öğrencilerini görmekten duyduğu memnuniyeti dile getirerek başladı. Prof. Dr. Metin Kutal denildiğinde akla disiplin, çalışkanlık ve tutarlılık geldiğini vurgulayan Kurtulmuş şunları dile getirdi: “Prof. Dr. Metin Kutal hoca hayatının her noktasında bilim adamı ciddiyeti göstermiş ve bizlere de öğretmiş birisidir. Kendisi Türk bilim tarihinin en önemli isimlerinden biri oldu. Kendisinin adı İstanbul Üniversitesi tarihinde de her zaman altın harflerle anılacaktır.”
Hocalarımızı Anmak Kadar Anlamak da Önemli
Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Prof. Dr. Numan Kurtulmuş’un ardından kürsüye konuşmasını yapmak üzere İÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Sedat Murat geldi. Prof. Dr. Sedat Murat konuşmasının başında şunları dile getirdi: “Bizde bir gelenek olarak anma toplantıları değerli hocalarımızın vefatından sonra düzenleniyor. Ama asıl vefa değerli hocalarımız hayattayken onların kıymetini bilmektir.” İktisat Fakültesi’nin köklü geçmişine dikkat çeken Prof. Dr. Sedat Murat, “Eğer güzellikleri devam ettirmek istiyorsak, gerçekten insan olduğumuzun farkına varmak istiyorsak değerli büyüklerimizi unutmamamız lazım. Hocalarımızı sadece anmak değil anlamak da önemli. Saygı gösterirsek saygı gösteriliriz. Bu geleneklerin devam ettirilmesi ümidiyle ve hocalarımızın daha uzun yıllar bize gerçekten yol gösterme, ışık gösterme temennisiyle konuşmama son veriyorum” şeklinde konuştu.
Bölümde Hümanist Bir Yaklaşımı Benimsedik
Işık Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Toker Dereli törende yaptığı konuşmada 60 yıla yakın bir süreyi Prof. Dr. Metin Kutal ile geçirdiğini belirterek, “Bölümde mümkün olduğunca hümanist bir yaklaşımı benimsedik. Ayrımcılık yapmadık. Bunu iftiharla söyleyebilirim” dedi. Prof. Dr. Dereli, konuşmasında Prof. Dr. Metin Kutal ile olan hatıralarından bahsetti.
İktisat Fakültesi Her Zaman Bir Aile Oldu
İÜ İktisat Fakültesi Emekli Öğretim Üyesi Prof. Dr. Esfender Korkmaz konuşmasında İktisat Fakültesi’nin hep bir aile olduğunu vurgulayarak şunları ifade etti: “Üniversitelerde demokrasi çok önemli bir konu. Bir üniversitede demokrasi ve hoşgörünün olmaması hem üniversiteye hem de bilime zarar verir. Bu yüzden üniversiteler için demokrasi birinci derecede önemlidir ve Metin Kutal hocamız demokrasiyi özümsemiş ve her zaman demokratik davranmış bir hocamızdır.”
İnsanın Çalışma Yaşamına Adım Attığı İlk Yer Çok Önemli
Kocaeli Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Selamoğlu konuşmasında çok onurlu bir törende bulunduklarını belirterek, “Ben İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’nde 13 yıl 6 ay çalıştım. İnsanın çalışma yaşamına ilk adım attığı yer çok önemli. İnsan bunu ilk adım attığı gün pek fark etmiyor ama sonrasında geçen zaman ve deneyimle bunu anlıyorsunuz. Kurumsal anlayışı devam ettirmek açısından gelenekler ve kültür çok önemli. Bugün gerçekten çok kıymetli bir gün. İstanbul Üniversitesi önemli bir değer. Bu binaların ve bahçenin bir ruhu var. Bu ruhun var olmasındaki değer ise insanları. Metin hoca bu hikâyede önemli bir rol, önemli bir sorumluluk ve önemli bir karakter” şeklinde konuştu.
Kıymetli Hocalarımızı Bugünkü Araştırmacılarımızla Bir Araya Getiriyoruz
İÜ Rektörü Prof. Dr. Mahmut Ak konuşmasında böyle güzel bir günde bir arada olmanın heyecanını yaşadığını belirterek, “Büyük bir üniversitenin mensubuyuz. Üniversitemiz şu anda 260 bin öğrenci, 23 fakülte, 17 enstitü, 6 yüksekokul, 1 konservatuvar, 72 araştırma merkezi ve 5 hastane ile eğitim ve araştırma alanlarında faaliyetlerini sürdürüyor. Ancak üniversitemizin büyüklüğü binaları, duvarları, bahçeleri ile ölçülmüyor. Üniversitemizin çınarlarının birçoğu bu salonda. Üniversitemizin mensubu olan değerler aslında üniversitenin marka değerini ve bu değerin sürekliliğini oluşturuyor. Çalışanlarımız kadar buraya emek sarf eden çok değerli büyüklerimiz var. Bu büyüklerimizi mevcut personelimiz ile buluşturarak hem kıdemli hocalarımıza bize düşen insani görevimizi yerine getiriyor hem de kıymetli hocalarımızı bugünkü araştırmacılarımızla yüz yüze getirmiş oluyoruz” dedi.
İÜ Rektörü Prof. Dr. Mahmut Ak’ın ardından İÜ İktisat Fakültesi Emekli Öğretim Üyesi Prof. Dr. Metin Kutal bir konuşma yaptı.
İstanbul Üniversitesi’nde Öğrenci Olmak Ayrıcalıktır
Prof. Dr. Metin Kutal konuşmasına başlarken İÜ Rektörlüğü, İÜ İktisat Fakültesi ve toplantının düzenlenmesinde emeği geçen herkese teşekkürlerini sundu. Prof. Dr. Metin Kutal, “Bundan yaklaşık yirmi yıl önce İstanbul Üniversitesi’nden emekli olduğum zaman yine bu salonda, benim için hazırlanan bir armağan kitabının verilmesi töreni yapılmıştı. Dün gibi hatırladığım bu toplantıdan sonra yüce yaratanın lütfu ile üç ayrı üniversitede ders verme imkânına kavuştum. Bu üniversitelerin yöneticilerine de huzurunuzda teşekkür etmek istiyorum” dedi.
Yaşamının mütevazı bir aile çevresinde başladığını belirten Prof. Dr. Metin Kutal, “Babam posta telgraf idaresinde memurdu. Bu nedenle Doğu Anadolu’nun çeşitli şehirlerinde bulunduk. İlkokulu Elazığ’da okudum. Babam Diyarbakır’a posta şefi olarak tayin edildiği için ortaokula orada başlayıp Muş’ta bitirdim. O yıllarda Doğu Anadolu’da çok az yerde lise vardı. Dolayısıyla ortaokulu bitirdikten sonra ciddi biçimde hangi liseye gideceğim sorunu ortaya çıktı. Gaziantep’te liseye başlamıştım fakat Kasım ayında Milli Eğitim Bakanlığı’ndan aldığım tebligat ile parasız yatılı okul sınavını geçtiğimi öğrendim. Her ne kadar 2. Dünya Savaşı yılları içinde takriben 14-15 yaşlarındaki bir çocuğun Gaziantep’ten Erzurum’a gitmesi çok büyük bir sorun olsa da bunu başararak lise öğrenimime Erzurum Lisesi’nde devam ettim” dedi.
Ailesinin İstanbul’a yerleşmesinin de üniversite tahsili açısından büyük bir avantaj olduğunu belirten Prof. Dr. Metin Kutal, “Benimle birlikte Ankara veya İstanbul Üniversitesi’ne gelen birçok arkadaşımız üniversite tahsilini o şehrin kırık dökük yurtlarında tamamlamak mecburiyetinde kaldılar. Bunlardan birçoğu üniversite tahsilini yapma imkânını bulamadığından dolayı üniversiteyi terk etmek mecburiyetinde kaldı. Çok şükür ailem İstanbul’da olduğundan dolayı ben lisans öğrenimini oldukça iyi şartlar içerisinde yapma olanağını buldum” şeklinde konuştu.
İstanbul Üniversitesi’ndeki eğitimin getirilerine değinen Prof. Dr. Kutal, “İstanbul Üniversitesi’nde olmak toplumda bir ayrıcalıktır. Aynı şeyleri Ankara Üniversitesi için de söyleyebiliriz. Toplum üniversite öğrencisi olan bir kişiye gerçekten ayrı bir muamele yapardı. Hele İstanbul Üniversitesi’nde öğrenci olmak çok önemli bir şeydi. Tabi bu arada öğrencilik yıllarımızın Alman hocaların bulunduğu bir döneme rastlaması bizim için büyük bir şans olmuştur. Bu hocaların İstanbul Üniversitesi’nde bulunmaları çok önemli ve bizler için de çok büyük bir fırsattı” ifadelerini kullandı.
Fransa’da aldığı eğitimlerin önemine vurgu yapan Prof. Dr. Kutal, “Doktoramı Çalışma Ekonomisi’nde yaptım. Çünkü İş Hukuku’nda doktora yapabilmek için Çalışma Ekonomisi doktora kurlarına devam etme mecburiyeti vardı. Tabi bir hukukçunun Çalışma Ekonomisi’nden doktora yapması oldukça zor bir şeydi. Çünkü Hukuk Fakültesi 1. Sınıfta çok hafif bir iktisat okutuluyor. Bir hayli zahmetle intibak ettim ve sınavlarda oldukça yüksek not almayı başardım. Bunun sonucu olarak da çok ünlü bir iktisat hocasıyla doktora çalışmalarını yapma fırsatı buldum. Kitaplarım arasında yer alan sendikacılık konusunda doktora tezimi kendisiyle beraber hazırladım. Bu arada Hukuk Fakültesi’nde hocam Ord. Prof. Dr. Ferit Hakkı bey ile de devamlı temas halindeydim. Türkiye’de İş Hukuku’nun Kurucusu Ferit Hakkı beydir. 1960’ların başında Türkiye’ye döndüğüm zaman hocama giderek akademik kariyerime İktisat Fakültesi’nde başlamak istediğimi belirttim. Orada kadro açılıncaya kadar 1 yıl 3 aya yakın bir süre Çalışma Bakanlığı’na bağlı Yakın ve Orta Doğu Çalışma Enstitüsü’nde hocalık yaptım. Sonrasında İstanbul Üniversitesi Rektörlüğü’nün anlaşmasıyla İstanbul Üniversitesi’ne geçtim. 1961 yılında İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’nde o zamanki adıyla Sosyal Siyaset Kürsüsü’nde göreve başladım. Bu benim için dünyanın en büyük mutluluğuydu, çünkü dediğim gibi daha öğrenciyken bir tek akademik kariyeri düşünmüştüm” dedi.
Prof. Dr. Metin Kutal konuşmasını şu sözlerle sonlandırdı: “Öncelikle bana uzun ve mutlu bir ömür ile tek idealim olan akademik mesleği nasip eden yüce Tanrı’ya, okuyabilmem için maddi ve manevi hiçbir fedakârlıktan kaçınmayan rahmetli anneme babama, özellikle abilerimden en büyük abim olan öğretmen Vahit Kutal’a, yengelerime, özetle Kutal ailesine, elli yıldan uzun bir aile hayatını benimle paylaşan eşim Prof. Dr. Gülten Kutal’a, eğitime katkı yapan her kademedeki hocalarıma, ilkokuldan üniversiteye kadar tüm hocalarıma, aziz ülkemizde adil bir çalışma hayatını hâkim kılabilmek için yaptığım tüm çabalarımda, bana yardımcı olan tüm kişi ve kuruluşlara, bu toplantıya zahmet edip gelen, konuşmalar yapan ve siz katılımcı olan arkadaşlarıma şükranlarımı sunarım.”
Prof. Dr. Metin Kutal’ın konuşmasının ardından kendisine İÜ Rektörü Prof. Dr. Mahmut Ak tarafından teşekkür belgesi, plaket ve hediye takdim edildi.
Etkinlik toplu fotoğraf çekimi ve kokteyl ile son buldu.
Haber: Yağmur KABAN
İÜ Basın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü
Öne Çıkan Haberler
İstanbul Üniversitesi Rektörlüğü Makam Sekreteri Reyhan Targan Son Yolculuğuna Uğurlandı
Uluslararası 9. Türk Deniz Ticareti Tarihi Sempozyumu İstanbul Üniversitesi’nde Gerçekleştirildi
İÜ ENUYGAR 11. Engelsiz Üniversiteler Çalıştayı’na Katıldı
İstanbul Üniversitesi Rektörlüğü Makam Sekreterlerinden Reyhan Targan Vefat Etti
TRT Belgesel Ödülleri Yarışması İstanbul Üniversitesi İş Birliği İle Düzenlenecek
Prof. Dr. Nevzat Yalçıntaş’ı Anma ve Anlama Programı Gerçekleştirildi