15 Temmuz: Milli İradenin Zaferi Etkinlikleri Gerçekleştirildi

15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü, İstanbul Üniversitesi’nde düzenlenen etkinliklerle anıldı. İstanbul Üniversitesi Rektörlük Binası Sergi Alanı’nda açılan 15 Temmuz Fotoğraf Sergisi ile başlayan program, moderatörlüğünü İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Budak’ın üstlendiği “15 Temmuz: Milli İradenin Zaferi” paneli ile devam etti. 15 Temmuz darbe girişiminin 5. Yıl dönümü kapsamında düzenlenen panelde Anadolu Ajansı Genel Müdürü Serdar Karagöz, İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Necmettin Kızılkaya, İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. İsmail Çağlar ve Gazeteci Merve Şebnem Oruç konuşmacı olarak yer aldı. Programın açılışında konuşan İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mahmut Ak, “Milletimiz bu ihanet karşısında asil duruşunu göstermiş; özgürlüğüne, iradesine, demokrasiye, vatanına sahip çıkmıştır” dedi.


İstanbul Üniversitesi, 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü’nü çeşitli etkinliklerle andı. 15 Temmuz Fotoğraf Sergisi’nin açılışıyla başlayan program, Rektörlük Binası Doktora Salonu’nda düzenlenen panelle devam etti. Saygı duruşu ve akabinde İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından Anadolu Ajansı tarafından hazırlanan 15 Temmuz Belgeseli izletildi. Etkinliğin açılış konuşmasını İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mahmut Ak gerçekleştirdi.

''Milletimizin En Büyük Karakteri; Özgürlüğü ve Bağımsızlığıdır''

Türk milletinin her zaman bağımsızlık için yaşadığını ve bağımsızlığını korumak için gerektiğinde gözünü kırpmadan canını verebileceğini aktaran Prof. Dr. Mahmut Ak, böyle bir millete zincir vurmaya kalkışmanın mümkün olmayacağını söyledi. Devletin kurumlarına sızan ihanet şebekelerinin tarihte eşi benzeri görülmemiş şekilde milletin üzerine silah doğrultarak, tank sürerek ilerlediğini kaydeden Prof. Dr. Mahmut Ak, ''Milletimiz bu ihanet karşısında asil duruşunu göstermiş; özgürlüğüne, iradesine, demokrasiye, vatanına sahip çıkmıştır. Canı pahasına, kanı pahasına sahip çıkmış; ihanet şebekelerinin oyunlarını bozmuş, milli irade balyozunu kafalarına indirmiştir. Ülkemizin demokrasi tarihine bakıldığında, milli iradeyi gasp etmek isteyen, meşru hükümeti devirerek yönetimi ele geçirmek isteyen girişimlerin olduğu görülmektedir. Ama milletimiz bu akıldışı girişimlere, her zaman cesaretle ve inançla karşı durmuş, zorlukların üstesinden birlik ve beraberliğine sahip çıkarak gelmiştir. 15 Temmuz 2016 tarihinde bu gerçek bir kez daha ispatlanmıştır'' dedi.

''Demokrasinin, Hukukun, Özgürlüğün ve Refahın Anahtarı; Çalışmak ve Üretmek''

Demokrasiye, hukukun üstünlüğüne, insan haklarına ve özgürlüklere sonuna kadar sahip çıkılması gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Mahmut Ak sözlerini şöyle sürdürdü: Ülkemizin muasır medeniyetler seviyesinin üstüne çıkması için canla-başla çalışacağız. Demokrasinin, hukukun, özgürlüğün ve refahın anahtarının; çalışmak ve üretmek olduğuna inanıyorum. Ülkemiz bu yolda hızla ilerliyor. Türkiye ekonomik, sosyal, kültürel alanlarda büyüyüp güçlendikçe, milli irademizi gasp etmek isteyen hainler bundan sonra kendilerinde bu cesareti bulamayacaktır. Büyük ve güçlü Türkiye, sadece kendi halkı için değil; aynı zamanda Türk ve İslam dünyası için de çok önemli bir güvencedir, sığınılacak limandır.''

15 Temmuz: Milli İradenin Zaferi Paneli

Prof. Dr. Ak'ın ifadelerini tamamlamasının ardından moderatörlüğünü İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Budak’ın üstlendiği “15 Temmuz: Milli İradenin Zaferi” başlıklı panele geçildi. Panelde Anadolu Ajansı Genel Müdürü Serdar Karagöz, İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Necmettin Kızılkaya, İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. İsmail Çağlar ve Gazeteci Merve Şebnem Oruç yer aldı.

"Darbenin Ötesinde Bir İşgal Girişimi"

Panelin açılışını yapan Prof. Dr. Mustafa Budak, 15 Temmuz'daki mücadeleye yalnızca siyasi aktörlerin değil milletin de omuz vermesiyle birlikte darbe heveslilerinin büyük bir özveri ve fedakarlıkla mağlup edildiklerini dile getirdi. Türkiye tarihinde birçok darbe yaşandığını fakat 15 Temmuz'daki darbe girişiminin çok farklı bir gelişme olduğunu belirten Prof. Dr. Budak, "Genellikle bu girişimlere bakıldığında iç faktörlerin daha çok olduğunu gözlemledik. Yapılan araştırmalar da şunu gösterdi ki 27 Mayıs'tan itibaren Türkiye’deki askeri kesimin ülke yönetimine müdahalelerinde mutlaka dış faktörler yer almakta. 15 Temmuz darbe girişiminde de iç ve dış faktörler etkili olmuştur" dedi.

“15 Temmuz Darbe Girişimi’ne Uluslararası Tepkiler”

Anadolu Ajansı Genel Müdürü Serdar Karagöz “15 Temmuz Darbe Girişimi’ne Uluslararası Tepkiler” başlıklı konuşmasını yapmak üzere sözü panel moderatörü Prof. Dr. Mustafa Budak’tan aldı. 2016 yılında karşılaşılan darbenin uluslararası yansımaları olduğunu aktaran Karagöz, bu yansımaların çok daha öncesinde başladığını dile getirdi.

15 Temmuz’a giden yolda uluslararası medyada pek çok haberin yer aldığını belirten Karagöz, bunların darbenin yapıtaşları olarak değerlendirilebileceğini dile getirdi. Türkiye’de 2002 yılında Adalet ve Kalkınma Partisi’nin seçimle iş başına gelmesinin ardından uluslararası medyada 2010 yılına kadar var olan pozitif yaklaşımın, Gezi Parkı eylemleriyle beraber başlayan ve darbenin yapıldığı tarihe kadar devam eden süreçte farklılaştığının altını çizdi. 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin uluslararası yansımaların, tamamen dünya yönetici elitlerinin yaklaşımlarıyla paralel gittiğini aktaran Karagöz, bu konuda haber örneklerini göstererek konuşmasını tamamladı.

“FETÖ Denilen Yapı Salt Dini Bir Yapı, Salt Dini Bir Cemaat Olarak Okunamaz”

Serdar Karagöz’den sonra İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Necmettin Kızılkaya “FETÖ’nün ve Darbe Girişimi’nin Toplumsal Boyutu” başlıklı konuşmasını yaptı. Yaptığı konuşmasında FETÖ’nün ortaya çıkışını İslam dünyasının Osmanlı’nın son döneminde güç kaybetmesi ve özellikle kolonyal güçlerin İslam dünyasındaki faaliyetleri çerçevesinde ele aldı.

18. yüzyıldan itibaren bütün dünyada olmak üzere İslam dünyasında sömürgeci kolonyal güçlerin önemli faaliyetler sürdürdüğünü belirten Prof. Dr. Kızılkaya, sömürgeci güçlerin bulundukları yerde toplumları değişik şekillerde sömürüye tabii tuttuğunu söyledi. Kızılkaya, bu sömürü faaliyetlerinin İslam dünyasında zamanla değişik sorgulamalar ve hareketlere zemin hazırladığını dile getirerek, bu faaliyetleri ekonomik, siyasal, kültürel ve entelektüel boyutlarda değerlendirdi.

 “FETÖ denilen yapı salt dini bir yapı, salt dini bir cemaat olarak okunamaz” tespitinde bulunan Prof. Dr. Kızılkaya, öte yandan FETÖ’nün insanların dine karşı olan duygusunu ciddi anlamda zedelediğini dile getirdi. Oluşan bu yapının normal dini bir yapı olarak görülmemesi gerektiğinin altını çizerek, uluslararası ve İslam dünyasına şekil verilmeye çalışılan hareket olarak değerlendirilmesi gerektiğini belirterek sözlerini sonlandırdı.

“Herhangi Bir Darbe Girişiminin Başarılı Olması, O Toplumu Darbe Girişiminin Gerekliliğine İkna Etmekle Mümkün Olur”

Panel moderatörlüğünü üstlenen Prof. Dr. Mustafa Budak sonrasında sözü İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. İsmail Çağlar’a verdi. Doç. Dr. Çağlar “Dijital Medya Çağında Darbe” başlıklı konuşmasını yaptı. Doç. Dr. Çağlar gerçekleştirdiği konuşmasında günümüzün medya şartlarında bir askeri darbe girişimiyle, darbe ilişkisinin nasıl olduğunu önceki darbe girişimleriyle karşılaştırarak açıkladı.
“Herhangi bir darbe girişiminin başarılı olması o toplumu darbe girişiminin gerekliliğine ikna etmekle mümkün olur” diyen Prof. Dr. Budak, 28 Şubat’tan itibaren medyanın darbe öncesinde, darbe sırasında ve sonrasındaki süreçlerde nasıl bir enstrüman olarak kullanıldığını, dijital medyanın da bu sürece nasıl dâhil edildiğini örnekleriyle açıklayarak konuşmasını tamamladı.

"Türkiye’nin Küllerinden Doğuşunun Başlangıcı"

Panel moderatörlüğünü üstlenen Prof. Dr. Mustafa Budak sonrasında sözü Gazeteci Merve Şebnem Oruç'a verdi. Oruç, "15 Temmuz Darbe Girişimi’nin Ekonomi Politiği" başlıklı konuşmasını yaptı. Oruç, konuşmasında darbelerin Türkiye üzerindeki ekonomik etkilerini ele aldı.

15 Temmuz darbe girişiminde 251 vatandaşın şehit edildiğini ve 2 bin 700'den fazla gazinin olduğunu belirten Oruç, "Bir darbenin ilk defa silahsız siviller tarafından durdurulması Batı mitolojisindeki Zümrüdüanka’ya benzemektedir. 15 Temmuz da Türkiye’nin küllerinden doğuşunun başlangıcıdır. 15 Temmuz'un önemini idrak etmeliyiz" dedi. 15 Temmuz'un yalnızca o gün konuşulmaması gerektiğini belirten Oruç, burada darbe, darbe girişimi, çarpışma ve FETÖ ile bile tek başına ifade edilemeyecek bir durumun söz konusu oluğunu vurguladı. Oruç, bu darbenin gerçekleşmesi halinde yaşanabilecek kötü olaylara değinerek sözlerini şöyle sonlandırdı: "Darbenin gerçekleşmesi halinde birçoğumuz şu an kim bilir nerede olacaktık. En önemlisi Türkiye ne halde ve kime bağlı olacaktı. Anadolu Ajansı tarafından hazırlanan belgeselde verilen sahneler nereden nereye geldiğimizi görmek açısından çok önemli. Bu çalışmaların birkaçı savunma sanayisinde gelişim, yapılan yatırımlar, barajlar, köprüler veren önemlisi Türkiye’nin her yerine ulaşabilmek. Türkiye Avrupa'daki hiçbir ülkeden farklı değil."

Panelin ardından Prof. Dr. Mahmut Ak, konuşmacılara teşekkür belgesi takdim etti.

Haber: Günsu Şevval Aydın, Aylin Ay

İÜ Kurumsal İletişim Koordinatörlüğü


Öne Çıkan Haberler

tıpbilişimi tıp toplantı

“Tıp Bilişimi, Bir Bilim Dalı Olarak Rüştünü İspat Etti”

ziyaret bangladeş

Bangladeş Ankara Büyükelçisi Mosud Mannan ve Bangladeş İstanbul Başkonsolosu Muhammed Monirul İslam’dan Üniversitemize Ziyaret

İstanbul Üniversitesi Dil Merkezi Yaz Dönemi Online/Canlı Yabancı Dil Kurs Kayıtları Başladı

ziyaret mezunlar

İstanbul Üniversitesi Mezunları ve Mensupları Derneği Yöneticileri Üniversitemizi Ziyaret Etti

İLEM yazokulu

7. Uluslararası İLEM Yaz Okulu “Modern Dünyada Müslüman Kimliği” Temasıyla Başladı

tıp mezuniyet

İstanbul Tıp Fakültesi 194. Dönem Mezuniyet Töreni Yapıldı